TÜRK HUKUKUNDA TEVSİK ZORUNLULUĞU BULUNAN İŞLEMLER

Belirli bir işlem veya durumun kanıtlanması ve belgelenmesi anlamına gelen tevsik, hukukumuzda mali işlemlerin şeffaf ve denetlenebilir olmasının sağlanması noktasında önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle ticari işlemler, finansal raporlamalar ve vergi beyannameleri gibi alanlarda kendine yer bulan ve hayati bir rol oynayan tevsik zorunluluğu, vergi düzenlemeleri başta olmak üzere birçok hukuki düzenleme ile desteklenmektedir. Bu düzenlemelerden biri olan 459 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ne (“Tebliğ“) göre, belirli gruplara ödeme ve tahsilatlarda tevsik zorunluluğu getirilmiştir.

1.Tebliğ Kapsamına Dahil Edilen Gruplar

Tebliğ uyarınca; birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, serbest meslek erbapları, kazançları basit usulde tespit edilen tüccarlar, defter tutma mecburiyeti bulunan çiftçiler ve vergiden muaf esnafların tevsik zorunluluğu bulunmaktadır. Belirtilen grupların yapacağı 7.000 TL ve üzeri tahsilat ve ödemelerin, “aracı finansal kuruluşlar” (bankalar, elektronik para kuruluşları vb.) aracılığıyla gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Ödemelerin aracı finansal kuruluşlar üzerinden gerçekleştirilecek olması tıpkı tevsik yükümlülüğü gibi, şeffaflık ve kayıt dışılığı önleme amaçlarına hizmet etmektedir.

2.Tebliğ Kapsamına Dahil Edilmeyen Gruplar

Tebliğ kapsamında, tevsik zorunluluğu bulunmayan bazı işlemler  de  mevcut  olup  aşağıda sayılan işlemler için aracı finansal kuruluşların kullanılması zorunlu kılınmamıştır:

  • Sermaye Piyasası Kanunu’nda tanımlanan sermaye piyasası aracı kurumlarında yapılan işlemler,
  • Türk Parası Kıymetini  Koruma  Hakkında  32  sayılı  Karar’da  tanımlanan  yetkili  döviz

müesseselerinin döviz alım satım işlemleri,

  • Tapu sicil müdürlüklerinde gerçekleştirilen işlemler karşılığında yapılan tahsilat ve ödemeler,
  • Noterlerde gerçekleştirilen işlemler karşılığında yapılan tahsilat ve ödemeler,
  • Borsa İstanbul Ş. bünyesindeki Kıymetli Madenler Piyasasında işlem yapma yetkisi verilenlerin faaliyetleri kapsamında yapılan işlemler.

Belirtilen işlemlerin gerçekleştirilmesinde tevsik zorunluluğu ve finansal aracı kuruluşların varlığının aranmamasının altında anılan işlemlerin hali hazırda farklı yöntemler ile kayıt altında tutulması yatmaktadır.

3.Tevsik Zorunluluğuna Aykırılık Durumunda Uygulanacak Ceza

Tevsik zorunluluğuna uyulmaması halinde; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesi uyarınca tevsik zorunluluğuna uymayan mükelleflerin hepsine, her bir işlem için ilgili maddede belirtilen cezalardan az olmamak üzere, işlemlerin %5’i oranında özel usulsüzlük cezası kesilecek ancak takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezası toplam 8.700.000 TL’yi aşamayacaktır.

GRC LEGAL Yorumu

Türk Hukukunda tevsik zorunluluğu, ticari işlemlerin belgelenmesini ve kayıt altına alınmasını teşvik ederek mali disiplinin sağlanmasını amaçlayan önemli bir düzenlemedir. Belirli bir tutarın üzerindeki tahsilat ve ödemelerin aracı finansal kuruluşlar aracılığıyla gerçekleştirilmesi, işlemlerin denetlenebilirliğini ve şeffaflığını artırmaktadır. Tevsik yükümlülüğüne uymaması durumunda özel usulsüzlük cezası bir caydırıcılık unsuru olarak kendini gösterdiğinden hem bireysel mükelleflerin hem de kurumların mali ve hukuki sorumluluklarını yerine getirirken bu düzenlemelere dikkat etmeleri büyük önem arz etmektedir.

Her ne kadar Tebliğ’de 7.000 TL altındaki işlemlerin aracı finansal kuruluşlar aracılığıyla gerçekleştirilmesinin gerekli olmadığı belirtilmiş olsa da özellikle pratik ve uygulamadaki yansımasına bakıldığında tüm ödemelerin meblağa bakılmaksızın aracı finansal kuruluşlar aracılığıyla yapılarak kayıt altına alınmasının, sektör uygulamaları açısından en güvenli yol olduğu görülmektedir.