AVUKATLARA YÖNELİK REKLAM YASAĞININ KAPSAMI GENİŞLETİLDİ

09.08.2024 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak güncellenen Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği (“Yönetmelik”) 09.08.2024 tarihinde girmiş olup Yönetmelik’te halihazırda olan yasakların kapsamı genişletilerek avukatların yapacağı tüm tanıtım faaliyetlerine kısıtlamalar getirilmiştir.

GETİRİLEN KISITLAMALAR NELERDİR ?

Avukatlara yönelik getirilen kısıtlamalar genel olarak Yönetmelik’in 7. maddesinde toplanmaktadır.

  1. maddenin b bendinde yer alan düzenleme kapsamında avukatlar; Mesleki kimliğiyle ilişkilendirilecek şekilde yaşamları, kazançları, mesleki faaliyetleri hakkında reklam niteliğinde paylaşımlarda bulunamazlar. Yazılı, işitsel, görsel ve çevrimiçi iletişim araçlarında, avukat unvanının kullanıldığı durumlarda, özel yaşamlarına ilişkin paylaşımlarında avukatlık mesleğinin itibarını zedeleyici nitelikte davranışlardan kaçınmak zorundadırlar.” Yönetmelik’te yer alan ilgili madde kapsamıyla avukatların özel yaşamlarının da mercek altına alınabileceği belirtilmektedir. Ancak bu kısıtlama ile birlikte hangi paylaşımların mesleğin itibarı ile bağdaştığına dair bir açıklama yapılmamaktadır; bu sebeple hükmün geniş yorumlanması halinde kanaatimizce avukatların özel yaşamlarının da etkilenebileceği öngörülmektedir.

 

  1. maddenin c bendinde yer alan düzenleme kapsamında avukatlar; “Yazılı, işitsel, görsel ve çevrimiçi iletişim araçlarında, geçmişteki veya mevcuttaki davaları veya üzerinde çalıştıkları hukuki işi, reklam olabilecek nitelikte ön plana çıkaramazlar. Tarafların sözcüsü gibi hareket ederek açıklamalarda ve paylaşımlarda bulunamazlar. Zorunlu hallerde, geçmişteki veya mevcuttaki dava dosyalarının hukuki boyutları içinde kalmak kaydıyla, bilgi verebilir; açıklamalarda bulunabilirler. Ancak iş elde etme amacıyla, ulaşılması herkes için mümkün olan genel ve soyut içerikli bilgiler paylaşmak suretiyle yayın yapamazlar, yazılı veya görsel paylaşımda bulunamazlar.”

Bu kapsamda avukatların çalıştıkları işler hakkında reklam niteliği taşıyabilecek herhangi bir unsur yer almayacağı öngörülmektedir. Yönetmelik kapsamında avukatların sadece yaptıkları işin hukuki boyutu ile açıklama yapabileceği belirtilmekte olup tarafların sözcüsü gibi hareket etmemesi gerektiği belirtilmiştir ancak avukatlık mesleğinin doğası gereği yapılan davalara ve hukuki işlere yönelik açıklamaların pratik hayatta kapsama dahil edilmesi durumunda avukatlara yönelik soruşturma başlatılabilecektir.

Özellikle avukatlar arasında en çok soru işareti yaratan hüküm Yönetmelik’in 7. maddesinin ç bendidir. İlgili hüküm şu şekildedir; “Yazılı, işitsel, görsel iletişim araçları ile çevrimiçi mecralarda, her ne sıfat altında olursa olsun katıldıkları veya bir parçası oldukları yayınlarda, reklam sayılabilecek her türlü davranıştan, avukatlık mesleğinin itibarını zedeleyici her türlü açıklama ve paylaşımdan kaçınmak zorundadırlar.” düzenlemesi yer almaktadır. Burada belirtilen çevrimiçi mecralar ibaresi oldukça geniş bir ifade olmakla beraber hükmün geniş yorumlanması durumunda avukatların hukuki haber değeri taşıyan veya hukuki yorumlarını içeren bilgilerin dahi sosyal mecralarda yayımlanamayacağı anlamı çıkartılabilecektir.

Özellikle avukatlar tarafından yoğun bir şekilde kullanılan LinkedIn vb. sosyal mecralarda, hukuk büroları veya serbest avukatlar tarafından mevzuata ve yaşanan hukuki gelişmelere istinaden kişisel yorumların da yer aldığı paylaşımlar yapılmaktadır. Yönetmelik’in 7. maddesinin ç bendi uyarınca bu paylaşımların mercek altına alınma ihtimali gündeme gelmiş olup hangi paylaşımların reklam sayılabileceği hakkında da bir yönlendirme bulunmadığından uygulamada soru işaretlerinin doğacağı açıktır.

  1. maddenin d bendinde; “Salt ün kazanmaya, kendilerini meslektaşlarının önüne geçirmeye, reklam yoluyla iş elde etmeye yönelik içerikte alan adı kullanamazlar. Alan adı, avukatlık mesleğinin saygınlığına aykırı olamaz. İnternet sitesi sahibi ya da sahiplerinin adı ve soyadı varsa hukuk alanındaki akademik unvanı, fotoğrafı, büroda çalışan diğer avukatların adı ve soyadı varsa hukuk alanındaki akademik unvanı, avukatlık ortaklığı ise tescilli unvanı, avukatlık bürosu ise büro unvanı, Türkiye Barolar Birliği ve baro sicil numaraları, mesleğe başlama tarihleri, mezun oldukları üniversite, bildikleri yabancı dil, mesleki faaliyetin yürütüldüğü büro adresi, telefon ve faks numaraları, e-posta ve kayıtlı e-posta adresi bilgileriyle sınırlı olmak üzere internet sitesi açabilirler. İnternet sitesinde “referanslar” veya bir başka ad altında müvekkillerine veya danışmanlığını yaptıkları kişi ve kurumlara ilişkin bilgi paylaşamazlar. İnternet sitelerinde, uzmanlık anlamına gelmemek üzere büronun faaliyet gösterdiği alanlar hakkında bilgi verebilirler.”

düzenlemesi yer almakta olup hüküm ile birlikte hukuk bürolarının veya serbest avukatların internet sitelerindeki içeriklere yönelik sıkı çerçeveler getirildiği görülmektedir. Ayrıca hukuk büroların veya serbest avukatların herhangi bir konuda uzmanlık belirtmesi de kısıtlanmıştır.

  1. maddenin e bendinde; “İş elde etme amacına yönelik ve meslektaşlarıyla rekabete yol açacak şekilde, çevrimiçi mecralarda ve internet sitelerinin tasarımında veya arama motorları tarafından algılanabilen kodlarında, mesleki faaliyetlerini ön plana çıkarmaya ve arama motorlarında üst sıralarda yer almaya yönelik yönlendirici kod, anahtar sözcük, alt alan adı, sayfa adresi kullanamazlar veya benzeri yöntemler uygulayamazlar. Çevrimiçi mecralarda bedel karşılığı ya da bedelsiz olarak bizzat hazırladıkları, hazırlattıkları ya da kendilerine ilişkin hazırlanan içerikleri ön plana çıkaracak iş ve işlemlerde bulunamazlar. İnternet kullanıcılarını kendi sitesine veya kendi sitesinden bir başka siteye yönlendirecek internet kısa yolları kullanamaz, kullanılmasına izin veremez; çevrimiçi mecralarda reklam veremez veya alamazlar.” düzenlemesi yer almaktadır.

Hüküm ile birlikte hukuk bürolarının veya serbest avukatların teknik anlamda kullandıkları sosyal mecraları ve internet sitelerini ön plana çıkartabilmek için yapacakları her türlü işlem kısıtlanmaktadır.

Günümüzde hukuk büroları ve serbest avukatlar, çeşitli konularda bilgi yazıları ve makaleler paylaşmaktadır. Ancak, 7. maddenin e bendi uyarınca, paylaşılan yazılardaki kelimelerin anahtar sözcük olarak tanımlanabileceği ve bu durumun avukatlar hakkında yaptırımlara yol açabileceği anlaşılmaktadır.

Özellikle hükmün son kısmında yer alan “İnternet kullanıcılarını kendi sitesine veya kendi sitesinden bir başka siteye yönlendirecek internet kısa yolları kullanamaz, kullanılmasına izin veremez” ifadesi ile sosyal mecralarda yapılan paylaşımlarda kendi internet sitelerine yönlendirilecek link bulunmaması gerektiği belirtilmektedir. Söz konusu durum günümüzde neredeyse tüm avukatlar tarafından kullanılan bir yöntem olup ilgili hükmün uygulanmasında pratik anlamda zorluklar yaşanabilmesi oldukça olasıdır.

YÖNETMELİK’E AYKIRI DAVRANIŞLARIN TESPİTİ HALİNDE UYGULANACAK YAPTIRIMLAR

Yönetmelik’in 12. maddesinde; “Bu Yönetmelik hükümlerine aykırılığın herhangi bir şekilde tespiti halinde baro tarafından re’sen disiplin soruşturması açılır. Disiplin soruşturması açıldığı, ilgiliye savunma istemini de içeren yazıyla tebliğ edilir. Tebliğde, soruşturma sonucunda reklâm yasağının ihlal edildiği kanaatine varılması hâlinde, Baro Yönetim Kurulunun kovuşturma açılması kararı verebileceği; kovuşturma sonunda Baro Disiplin Kurulu tarafından reklâm yasağı ihlali nedeniyle yaptırım uygulanabileceği; reklâm yasağına aykırılığın tebliği takiben derhal giderilmesi hâlinde, bunun, kovuşturma sonunda takdiri indirim nedeni olarak kabul edilebileceği bildirilir.

Bu Yönetmelik kapsamında olanlar; haklarında reklam yasağının ihlal edildiğini tespit eden kesinleşmiş Disiplin Kurulu kararının tebliğinden itibaren ihlali derhal sona erdirmekle yükümlüdürler. İhlalin derhal sona erdirilmemesi hâlinde yeniden soruşturma açılır; tekerrür hükümleri uygulanır. Bu Yönetmelik kapsamında olan soruşturma ve kovuşturmalar Baro ve Türkiye Barolar Birliği Yönetim ve Disiplin Kurulları tarafından öncelikle karara bağlanır.” düzenlemesi yer almakta olup Yönetmelik hükümlerine aykırılık olması halinde uygulanacak yaptırımlar belirtilmiş ancak daha önce Yönetmelik’te yer alan uyarı yazısı protokolü kaldırılmıştır. Yönetmelik ile kaldırılan uyarı yazısı; Yönetmelik hükümlerine aykırılık halinde ilgiliye uyarı yazısı gönderilmesini ve aykırılığın 15 gün içerisinde giderilmesini aksi halde baro tarafından re’sen soruşturma açılacağını belirtirken yeni düzenleme ile birlikte aykırılığın tespiti halinde uyarı yazısı gönderilmeksizin ve 15 gün beklenmeksizin ilgili hakkında re’sen soruşturma açılması öngörülmüştür.

Yönetmelik’e aykırı davranışı tespit edilen ilgililerin, haklarında yürütülen disiplin soruşturmasının kesinleşmesi halinde, Yönetmelik’e aykırı olan davranışı derhal sonlandırmakla yükümlü oldukları ve sonlandırmamaları halinde yeniden soruşturma açılacağı belirtilmiştir.

Ayrıca Yönetmelik’in geçici 3. maddesi uyarınca 5. (Avukatlık bürolarının tabelalarına yönelik esasları belirleyen hüküm.) ve 6. (Basılı ve elektronik belgelere yönelik esasları düzenleyen hüküm.) maddelerin ve 7. maddenin 1. fıkrasının d bendinin işbu Yönetmelik’in yayımlanmasından itibaren 3 ay içinde yerine getirilmesi gerektiği belirtilmiştir.

GRC LEGAL YORUMU

Yönetmelik’te yapılan değişiklikler ile avukatlara yönelik uygulanan reklam yasağının kapsamı oldukça genişletilmiştir. Yönetmelik’te en çok dikkat çeken husus avukatların internet paylaşımları ve internetteki varlığı olup günümüzde pek çok avukat/hukuk bürosu LinkedIn vb. platformları kullanarak meslektaşları ve hukuk alanına ilgi duyan kişiler ile yorumlarını, görüşlerini paylaşmaktadır. Bu paylaşımlar sadece sosyal mecralar ile sınırlı kalmamakta olup kendi internet sitelerinde de benzer yorum ve görüşler belirtmektedir. Ancak Yönetmelik’in değişen hükümleri neticesinde bu paylaşımların reklam olarak değerlendirilmesi sonucu avukatların yaptırım ile karşı karşıya kalması ihtimali ortaya çıkmaktadır.

 

Yönetmelik’te kendine yer bulan; “reklam sayılabilecek her türlü davranış”, “salt ün kazanmaya yönelik”, “reklam niteliği taşıyan paylaşımlar” vb. ifadeleri oldukça muğlak olduğundan, Yönetmelik hükümlerinin uygulamada kafa karışıklığına ve belirsizliklere yol açması ihtimal dahilindedir.

 

Kanaatimizce Yönetmelik ile internette yapılan hukuki paylaşımların ve avukatların fikir alışverişi yapma imkanının azalacağı, hukuk paylaşımlarını takip eden vatandaşların haber alma özgürlüklerinden mahrum kalacağı söylenebilecektir. Zira Yönetmelik uyarınca, avukatların internet sitelerinde ve sosyal mecralarda yaptıkları paylaşımlar “reklam” olarak değerlendirebilecektir.

 

09.08.2024 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanması ile yürürlüğe giren Yönetmelik’in uygulamada yaratması muhtemel problemler ve baroların uygulamadaki tutumu henüz net olmamakla beraber özellikle internet ve sosyal mecralarda yapılan hukuki paylaşımların azalması ve kimi avukatların, Yönetmelik’ten kaynaklanan sebeplerle soruşturma süreçleri ile karşı karşıya kalması kaçınılmaz olacaktır.