UZAKTAN ÇALIŞMA UYGULAMASINDA ONLINE TOPLANTILARIN DENETLENMESİ
İçindekiler
ToggleİŞVERENİN YÖNETİM HAKKI
İş sözleşmelerinde, iş edimi genellikle ana hatlarıyla belirlenmekte, ayrıntılarsa düzenlenmesi gereken boş bir alan olarak bırakılmaktadır. Boş bırakılan bu alan işverene bırakılmış olan yönetim hakkının kullanılmasıyla doldurulur.
İşverenin vereceği talimatlarla, mevzuat çerçevesinde toplu iş sözleşmesi ve iş sözleşmesine aykırı olmamak üzere, işin yürütümü ve işçilerin işyerindeki davranışlarını düzenleyebilme hakkına, yönetim hakkı denir.[1]
İşverenin yönetim hakkı, işverenin işin nerede, nasıl, ne zaman ve hangi sıraya göre yürütüleceğini ve işyerinin düzeni ve güvenliğine ilişkin tek taraflı kurallar koyabilme, düzenlemeler getirebilme yetkisi olarak da tanımlanabilir.[2]
Yönetim Hakkının İşçilerin Denetlenmesi Bakımından Sınırları
İşyerinde yürütülen faaliyetlerde işveren tarafından işçilerin denetlenmesi hakkı işverenin yönetim hakkından kaynaklanmaktadır. Bu kapsamda, işveren işyerine kapalı devre kamera sistemi kurabilmekte, işçinin işe giriş-çıkış saatlerini kontrol edebilmekte, işçinin bilgisayarında yaptığı faaliyetleri denetleyebilmekte, iş ortamında özel hayatın gizliliğine saygı göstermek şartıyla kuvvetli suç şüphesi gibi istisnai durumlarda işçinin masası, dolabı gibi kişisel kullanıma özgülenmiş alanlarda arama dahi yapabilmektedir.[3]
İşçinin ve işin denetlenmesindeki sınır işverenin yönetim hakkı ile işçinin özel hayatının gizliliği hakkı arasındaki haklar çatışmasına göre belirlenmektedir.
İşverenin yönetim hakkı, iş hukukunun kaynakları arasında en alt sırada yer aldığından bu hak hiyerarşik olarak üstünde yer alan anayasa, kanun, toplu ve bireysel iş sözleşmesi, iç yönetmelik, işyeri uygulaması gibi kaynaklar tarafından sınırlanmaktadır.
Dolayısıyla anayasa, kanun, toplu ve bireysel iş sözleşmesi, iç yönetmelik, işyeri uygulaması ile düzenlenmiş konularda işverenin yönetim hakkına dayanarak talimat verme olanağı bulunmadığı gibi işverenin yönetim hakkı kapsamındaki talimatları da bu kaynaklardaki düzenlemelere aykırı olamayacaktır.[4]
Bununla birlikte insan hakları teorisine göre işçinin özel hayatının gizliliği hakkı işverenin yönetim hakkından daha öncelikli bir hak olup sıkı şekilde korunmaktadır.
Bu sebeple işverenin, yaptığı/yapmayı planladığı her türlü denetimin ve denetim yönteminin işçinin özel hayatının gizliliğini ihlal edip etmediğini temel kriter olarak dikkate alması gerekmektedir.[5]
Özel hayatın gizliliği hakkının temelini oluşturan unsurlar arasında, mekânsal olarak öncelik taşıyan ve müdahale edilmesi mümkün olmayan alan olarak ev bulunmaktadır. Dolayısıyla, işçiye ait evin tamamının sürekli olarak denetlenmesi sonucuna neden olabilecek önlemler alınabilmesi hukuken mümkün değildir.
Örneğin, işveren işyerinin bütününü kapalı devre kamera sistemiyle gözetleme hakkına sahipken uzaktan çalışma[6] esnasında evinden çalışan işçinin evine veya evin bir odasına kamera kurabilmesi hukuka uygun değildir.
UZAKTAN ÇALIŞMA KAPSAMINDA YÖNETİM HAKKI KULLANIMI & KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI
İşveren yönetim hakkı kapsamında uzaktan çalışan işçinin çalışma performansını ve işçinin çalışıp çalışmadığını denetleme yetkisini haizdir. Bu kapsamda uzaktan çalışan işçinin, işveren tarafından temin ve tahsis edilen bilgisayarında yaptığı her türlü işlemin teknolojik imkân kullanılarak denetlenmesi mümkün olabilmektedir.
Ancak işveren tarafından gerçekleştirilecek bu denetimin hukuka uygun kabul edilebilmesi için denetleme yapıldığı ve yapılacağı hususunun işçiye iş ilişkisinin başında ve/veya uzaktan çalışma modeline geçildiği aşamada bildirilmesi gerekmektedir.
Dolayısıyla bilgisayar içeriğinin, bilgisayarda yapılacak her türlü işlemin, işveren tarafından uygun görülecek herhangi bir yöntemle nasıl denetlenebileceği hususunun işçiye bildirilmesi gerekmektedir.[7]
İşçinin bilgisayarında yapılan faaliyetlerin denetlenmesi noktasında; işverenin, işçinin e- postalarını denetlemesi, işçinin bilgisayarında oturum açılan saatin denetlenmesi, işçinin bilgisayarının aktif olarak kullanıldığı sürenin denetlenmesi, işçinin bilgisayarındaki klavye ya da mouse hareketlerinin denetlenmesi, bilgisayar üzerinden yapılan aramalar ile katılınan toplantıların denetlenmesi mümkün olabilmektedir.
Çeşitli çevrimiçi programlar (Zoom, Teams, WebEx vd.) aracılığıyla yapılan toplantılara katılan işçinin, aktif olarak katılıp katılmadığının işveren tarafından denetlenebilmesi de söz konusu olabilmektedir.[8]
Bu bakımdan toplantıya görüntülü katılımın işçi için zorunlu tutulması, toplantı için kullanılan programın özellikleri kullanılarak ekranın denetlenmesi gibi teknolojinin imkân verdiği çok çeşitli yollara başvurulabilmesinin önünde hukuki bir engel bulunmamakla birlikte işçinin özel hayatının gizliliği hakkına dikkat edilmesi ve bu hakların ihlal edilmemesi gerekmektedir.
Bu gibi hallerde işverenin yönetim hakkı ile işçinin özel hayatı arasındaki menfaat dengesinin işverence sağlanması gerekmektedir.
Bununla birlikte işveren, Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) madde 417 uyarınca işçinin kişiliğini korumakla da yükümlüdür.
Dolayısıyla işveren öncelikle bu denetleme yöntemi hakkında işçiye denetlemenin sınırlarını belirleyecek şekilde açıkça bilgi vermelidir ve işverenin gerçekleştirdiği denetim faaliyeti, faaliyetin gerçekleştirilme amacıyla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olmalıdır. Buna göre işveren ilgili denetim faaliyeti için mümkün olan en dar kapsamlı sınırlama yoluna başvurmalıdır. Hatta işçinin kendi bilgisayarını kullandığı durumlarda bu sınırlamalar daha net ve dikkatli bir şekilde tespit edilmelidir.[9]
Ölçülülük ilkesi gereğince işçinin toplantıya görüntülü katılımı tercih etmeyip sesli katılım ile dahil olması iş ilişkilerinin devamını herhangi bir şekilde etkilemiyorsa ve işçinin toplantıya aktif olarak katılımı yalnızca sesli katılım ile kolaylıkla ispatlanabiliyorsa görüntü açılmasının zorunlu tutulması ölçülü olmayan bir uygulama olarak yorumlanabilecektir. İşbu nedenle işveren açısından çeşitli zararlara sebebiyet verebilmesi de kanaatimizce mümkündür.
Sonuç itibariyle online toplantılar esnasında kameranın açık bırakılması uygulamasının işveren tarafından zorunlu tutulması işverenin yönetim hakkının sınırını aşacak bir durum oluşturabilir.
Bu yüzden daha ölçülü bazı yöntemlerle (örneğin; ses ile katılım, toplantının kayıt altında tutulup işçinin kendisine yöneltilen sorulara yanıt verip vermediğinin kontrolü vb.) işçinin toplantıya aktif olarak katılım gösterip göstermediği hususunun denetlenmesi işveren bakımından daha sağlıklı olacaktır.
İşverenin alabileceği bütün bu denetim faaliyetleri ile işçilerin kişisel verilerinin işlenmesi ve aktarılması söz konusu olmaktadır. Bu kapsamda veri sorumlusu olan işverenin 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“KVKK”) madde 10 uyarınca ilgili kişileri aydınlatma yükümlülüğü bulunmaktadır.
Söz konusu maddeye göre kişisel verilerin elde edilmesi esnasında veri sorumlusu ya da yetkilendirdiği kişi, ilgili kişilere; veri sorumlusunun ve varsa temsilcisinin kimliği, kişisel verilerin hangi amaçlarla işleneceği, işlenen kişisel verilerin kimlere hangi amaçlarla aktarılabileceği, kişisel verileri toplama yöntemi ve hukuki sebebi ile KVKK madde 11’de sayılan diğer hakları konusunda bilgi vermekle yükümlüdür.
Ayrıca veri sorumlusu işverenin denetim faaliyetleri kapsamında işçinin fotoğrafını çekmesi, videosunu kaydetmesi gibi uygulamaların kullanımında KVKK uyarınca işçinin açık rızasını alması da gerekmektedir.[10]
Uzaktan çalışma esnasında iş ile ilgili toplantılar çevrimiçi platformlarda gerçekleşmekte ve bu noktada işçiye ait kişisel verilerin güvenliğinin sağlanması büyük önem arz etmektedir. Çevrimiçi platformda gerçekleştirilen toplantılarda işçiler tarafından paylaşılan tüm görüntüler, kullanıcı adları, ses ve video kayıtları gibi unsurlar KVKK kapsamında kişisel veri niteliğini haizdir.
Bu verilerin herhangi bir şekilde rıza alınmadan üçüncü kişiler ile paylaşılması durumunda bazı cezai yaptırımlar da öngörülmüştür. Dolayısıyla çevrimiçi uygulamalar aracılığıyla yapılan toplantılar kayıt altına alınacaksa toplantıya katılan her katılımcıdan açık rıza alınmalıdır.
Nitekim konuya ilişkin Kişisel Verileri Koruma Kurulu (“Kurul”) tarafından yayınlanan 07.04.2020 tarihli “Uzaktan Eğitim Platformları Hakkında Kamuoyu Duyurusu” başlıklı açıklamada uzaktan eğitim platformlarında öğrencilerin ad ve soyadları ile ses ve görüntüleri gibi bazı özel nitelikli kişisel verilerinin işlendiği ve bu verilerin KVKK madde 5 ve 6’da yer alan şartlara uygun olarak işlenmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Uzaktan eğitim platformlarına ait veri merkezleri çoğunlukla yurt dışında olduğundan, bu platformların kullanılması durumunda yurtdışına veri aktarımı söz konusu olmaktadır ve kişisel verilerin yurtdışına aktarımında KVKK madde 9’da belirtilen şartlar dikkate alınmalıdır.
Kurul tarafından uzaktan eğitim ile ilgili yapılan açıklama doğrultusunda, söz konusu programların uzaktan çalışma sisteminde de kullanılması nedeniyle işçilerin kişisel verilerinin de Kurul’un öngördüğü tedbirler kapsamında işlenmesi gerekmektedir.
Kurul bakış açısında kameralar yalnızca ortak alanlarda bulundurulabilir, kullanıma açık olmayan alanlarda ve kullanıma açık olduğu halde özel nitelik taşıyan giyinme odası, dinlenme alanı ve tuvaletler gibi alanlarda kamera kullanımı uygun görülmemektedir. Dolayısıyla işçi, özel yaşam alanını teşkil eden ve ortak kullanıma açık olmadığı bariz olan evinde uzaktan çalışma yöntemi ile işini ifa ettiği hallerde, kamerasını açmaya zorlanamayacaktır.
SONUÇ
İşveren, sahip olduğu yönetim hakkı gereğince uzaktan çalışan işçinin çalışma performansını ve çalışıp çalışmadığını denetleme yetkisine sahiptir. Ancak işveren tarafından gerçekleştirilecek denetimin hukuka uygun kabul edilebilmesi için işçiye denetleme yapıldığı ya da yapılacağı hususu iş ilişkisinin başında yahut uzaktan çalışma modeline geçildiği aşamada bildirilmelidir.
İşverenin yönetim hakkı ile işçinin özel hayatının gizliliği ve işçinin özel hayatına saygı gösterilmesi hakları arasındaki menfaat dengesinin de işverence sağlanması gerekmektedir. Bu bakımdan uzaktan çalışma esnasında çevrimiçi programlar aracılığıyla gerçekleştirilen toplantılarda, işverenin işçisine görüntülü katılımı zorunlu tutmasının önünde hukuken bir engel bulunmamaktadır.
Ancak bu uygulama esnasında işveren tarafından işçinin sahip olduğu hakların ihlal edilmemesi gerekmektedir aksi takdirde işverenin görüntü açmayı zorunlu tutması ölçülülük ilkesine aykırı bir uygulama olarak yorumlanabilecektir.
Bu durum işveren bakımından birtakım zararlara neden olabilecektir. İşveren, uzaktan çalışma esnasında çevrimiçi uygulamalar aracılığıyla gerçekleştirdiği toplantılar için KVKK gereğince aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmeli ve işçinin görüntüsünü ve videosunu kaydetmesi durumunda işçiden açık rıza almalıdır.
Dünyayı etkileyen koronavirüs salgını sonrası, uygulamasının arttığına şahit olunan uzaktan çalışma modelinde kamera açılması zorunluluğu işverenler tarafından sıklıkla uygulandığında, Anayasa’nın 20. maddesinde temel hak ve özgürlüklerden sayılan “özel hayatın gizliliği” ve hatta “konut dokunulmazlığı” ihlallerinin bambaşka görünümleri olduğuna dair tartışmaların vuku bulması kaçınılmaz görünmektedir.
[1] Süzek, Sarper. “İş Hukuku.” İstanbul: Beta Yayıncılık (2017).
[2] Balkır, Zehra Gönül. “İşverenin Yönetim Hakkının Kullanılması ve Etik Sınırları”, İstanbul: (2008).
[3] Üstündağ, Fatma Hediye; İşler, Evren. “Uzaktan Çalışma Uygulamasında Çalışanın Denetlenmesi”, İstanbul: (2020).
[4] Çelik, Nuri; Caniklioğlu, Nurşen; Canbolat, Talat. “İş Hukuku Dersleri.” İstanbul: Beta Yayıncılık (2020)
[5] Üstündağ, Fatma Hediye; İşler, Evren. “Uzaktan Çalışma Uygulamasında Çalışanın Denetlenmesi”, İstanbul: (2020).
[6] Uzaktan Çalışma: Uzaktan çalışma ya da bilinen bir diğer adları ile evden çalışma, homeoffice çalışma veya esnek çalışma iş yeri çalışanlarının kendi evlerinden çalıştığı sisteme verilen isimdir. Genellikle uzaktan çalışan kişiler bir ofise bağımsız olarak çalışmaktadır.
[7] İşler, Esin Mine. “Uzaktan Çalışma Döneminde İşçilerin Denetlenmesi ve Kişisel Verilerin Korunması”, İstanbul: (2021).
[8] Üstündağ, Fatma Hediye; İşler, Evren. “Uzaktan Çalışma Uygulamasında Çalışanın Denetlenmesi”, İstanbul: (2020).
[9] İşler, Esin Mine. “Uzaktan Çalışma Döneminde İşçilerin Denetlenmesi ve Kişisel Verilerin Korunması”, İstanbul: (2021).
[10] Yönt, Şeymanur. “Türk Hukuku’nda Uzaktan Çalışma ve Koronavirüs (Covid 19) Salgını”, İstanbul: (2020).