İŞVEREN, ÇALIŞANLARA TAHSİS EDİLEN İLETİŞİM ARAÇLARINI ANCAK BELİRLİ KOŞULLAR ALTINDA DENETLEYEBİLİR!

Başvuru konusu, özel bir şirkette çalışma hayatını sürdüren başvurucunun iş arkadaşı ile telefon aracılığıyla yapmış olduğu yazışmaların işveren tarafından incelenmesi ve bu yazışmaları sebep göstererek iş akdinin feshedilmesi üzerine gerçekleştirilen özel hayata saygı hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlali iddialarına ilişkindir.

Başvurucu 22.11.2017 tarihinde İstanbul Anadolu 7. İş Mahkemesinde işe iade davası açmıştır. İş akdinin özel mesajlaşmalar sebebiyle ihlal edildiğini ancak mesaj içeriğinin bir suretinin fesih bildirimine eklenmediğini, çalışanların şirketin vermiş olduğu telefonları özel hayatlarında da kullandığını, bu yazışmaların kişisel veri olduğunu ve bu sebeple korunması gerektiğini ifade etmiş ve savunmuştur.

Davalı şirket vekili bu cep telefonlarının müşterilerin iletişim bilgilerine ulaşmak için incelendiğini ancak başvurucu ile başka bir çalışan arasında gerçekleşen yazışmalara ulaşıldığını ve içeriğin fesih sebebi oluşturduğunu belirtmiştir. İlk derece mahkemesi davanın reddine karar vermiştir. Gerekçe olarak mesaj içeriklerinin haklı fesih sebebi oluşturabileceği ve cep telefonunun işveren tarafından verilmesi sebebiyle işveren tarafından elde edilen delillerin hukuka uygun olduğu vurgulanmıştır.

Başvurucu İstanbul BAM 30. Hukuk Dairesi’ne başvurmuş, başvurusu 28.05.2019 yılında kabul edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine kesin olarak hükmetmiştir.

Kararın gerekçesinde, ilk derece mahkemesinin gerekçesine ek olarak işverence düzenlenen İletişim Araç Politikaları uyarınca şirkete ait iletişim araçlarının (bilgisayar, telefon, GSM hat ve diğer) sadece görev nedeniyle ve iş amaçlı olarak kullanılması, özel amaçlı haberleşme ve işler için kullanılmaması gerektiği, bu nedenle şirkete ait cep telefonunun işverence incelenmesinin özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği ve bu delilin hukuka aykırı şekilde elde edildiği neticesini doğurmayacağı ve çalışanın bu telefon ile özel amaçlı haberleşmesinin yasaklandığı belirtilmiştir.

Bu değerlendirmelerin yanında BAM 30. Hukuk Dairesi, İlk derece mahkemesinin geçerli nedenle iş akdinin feshedildiğini kabul etmesi gerekirken haklı nedenle fesih yapılması yönündeki kararın hatalı olduğu ve bu hususun kamu düzenine aykırılık teşkil edeceğini de ifade edilmiştir.

İşbu dava 12. Anayasa Mahkemesi’nin 21. 09. 2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda incelenmiştir. Değerlendirmeler özel hayatın gizliliği, anayasanın haberleşme hürriyeti, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ortak koruma alanı kapsamında kalan temel haklar üzerinden gerçekleştirilmiştir.

İşverenin çalışanın kullanımına tahsis ettiği iletişim araçlarının incelenebilmesi için haklı ve meşru gerekçeleri olması gerektiğinin araştırılması, kişisel verilerin işlenme sürecinin şeffaf bir şekilde gerçekleştirilmesi ve böylelikle işverenin çalışanları daha önceden bildirme yükümlülüğünün bulunduğu, orantılı bir müdahalenin kabulü için yararlanılacak verilerin ulaşılmak istenen amaçla sınırlı olması gerektiği, bu iletişim incelemesinin çalışan üzerindeki etkisi göz önünde bulundurularak işveren çalışan arasındaki menfaat ve hakların çatışıp çatışmadığı ve adil bir biçimde dengelenip dengelenmediğine bakılması gerektiği vurgulanmıştır.

Olay özelinde yazışmaların tespit edilmesinin asıl sebebinin başvurucunun yazıştığı çalışanın işten ayrılması ve bir süre sonra şirketin tahsis etmiş olduğu telefonu şirkete iade etmesinden kaynaklandığı tespit edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi’nin İletişim Araç Politikasına dair sunmuş olduğu gerekçeye karşı Anayasa Mahkemesi iletişim araçlarının inceleme ve denetleme yetkisini, kullanım sınırlarını ve bu sınırların aşılması durumuna bağlı yaptırımın açıkça düzenlenip düzenlenmediği, anılan belgenin çalışanlara aydınlatma yükümlülüğü kapsamında bildirilip bildirilmediği hususlarının tartışılmadığını, ayrıca mesajlaşma programlarının kişisel amaçlarla da kullanılabileceğini belirtmiştir.

Emsal açısından E.Ü ve Samet Ayyıldız Anayasa Mahkemesi Kararlarında, başvurucuların kurumsal e posta ve kişisel WhatsApp hesabı içeriklerinin işveren tarafından denetlenmesi ve bu yazışmalar gerekçe gösterilerek iş akdinin feshedilmesi şeklindeki müdahalelerde ihlal kararları vermiştir. 

Başvurucu ihlalin tespit edilmesini, yeniden yargılama yapılmasını ve 2. 700,91 TL yargılama masrafını maddi tazminat olarak talep etmiştir. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 364, 60 TL harç ve 9. 900 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 10. 264,60 TL yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Anayasa Mahkemesince özel hayata saygı hakkı kapsamında 20. maddede yer verilen özel hayatın gizliliği ile haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna ve bu hakların ihlal edildiğine, İstanbul Anadolu 7. İş Mahkemesi’ne kararın bir örneğini yeniden yargılanma yapılmak üzere gönderilmesine, başvurucunun maddi tazminat talebinin reddine, 10. 264,60 TL yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine oy birliğiyle karar verilmiştir.

Bu kararla işverenin çalışanlara tahsis ettiği iletişim araçları üzerinden yapılan özel görüşmeler ve yazışmaların işveren tarafında bir fesih gerekçesi oluşturmadığı anlaşılmaktadır.

Fesih gerekçesinin oluşabilmesi için işverenin şirkete ait iletişim araçlarını çalışanlarına kullandırırken işveren bu iletişim araçları üzerinde denetim yetkisinin var olduğunu belirterek aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmelidir. Her halükârda Anayasa Mahkemesi’nin değindiği üzere mesajlaşma programları şirket dışı amaçlarla kullanılabilecektir. İşverenin makul yararının bulunmaması nedeniyle bu durum fesih gerekçesi oluşturmamalıdır.