AİLE ŞİRKETLERİNİN YÖNETİMİ ve KURUMSALLAŞMA

1.GİRİŞ

1.1.Aile Şirketlerine Temel Bir Bakış

Aile, toplumda büyük bir yere sahip olmakla birlikte günümüzde aile şirketleri de literatürde sıklıkla ismini duyduğumuz, ticari hayatta ciddi şekilde yer edinmiş bir kavramdır. Genellikle aile içerisindeki duygusal bağlılık, aile bireylerine olan güven, nesilden nesile aktarım gibi düşüncelerle tercih sebebi olan ve gerçekten de birtakım avantajlara sahip olan aile şirketleri, bir yandan bugünlerde pek çok sorunun da muhatabı olmaktadır. Bu kapsamda bağlılık, bilginin sürekliliği ve güven/gurur gibi hususlar aile şirketlerinin üstünlüğü olarak tanımlanabilirken karmaşıklık, kurumsallaşma ve disiplin eksikliği, sahiplik, yönetim ve icra arasındaki farkları yanlış anlamak gibi zayıflıkları da bünyesinde barındırmaktadır.

Aile şirketleri, niteliği itibarıyla sadece bir ticari işletme olarak görülmemekte, bünyesinde sosyal bir boyut da bulundurmaktadır. Bu özelliğiyle diğer şirketlerden ayrılan aile şirketlerinde sürdürülebilirlik noktasının daha hassas bir dengede durduğunu söylemek mümkündür. Aile bireyleri arasındaki anlaşmazlıklar, aile yapısı nedeniyle kurumsallaşmanın sağlanamaması, kuşak çatışmaları gibi noktalar, sürdürülebilirlik önünde birer engel olarak karşımıza çıkmaktadır. Bütün bu sebeplerden dolayı aile şirketlerinde kurumsallaşma daha da elzem bir hale gelmektedir. Aile anayasası da işte tam bu noktada bir çözüm aracı olarak belirmektedir.

2.AİLE ANAYASASI

2.1.     Kavram ve Hukuki Nitelik

Aile anayasası; temel olarak değer yaratacak biçimde aile şirketinin sürdürülebilirliğini sağlamak üzere, aile üyelerinin işletme ile etkileşimlerini düzenlemeyi amaçlayan yazılı ilke ve kurallar bütünüdür. Aile ile işletme arasındaki etkileşimler düzenlenmeden, değer yaratacak biçimde işletmenin sürdürülebilirliği sağlanamaz. Özellikle aile bireyleri arasında ticari işleyişten kaynaklı olarak çıkması muhtemel çatışmaların çözümlenebilmesinde etkin ve ideal bir çözüm yönteminin benimsenebilmesi adına aile anayasası oluşturulması son derece önem arz etmektedir.

“Aile meclisinin ve aile anayasasının; sürdürülebilirlik, çatışma yönetimi, kuşaklar arası iletişimin düzenlenmesi, örgüt kültürü ve yapısının doğru bir biçimde oluşumu, profesyonelliğin kazanımı gibi birçok başlığın çözüm için ilham kaynağı olduğu görülmektedir.”

Bunun yanında aile anayasası, yeni nesillerin işletme yönetimine katılımı noktasında kurallar getirmekte ve bu anlamda keyfi davranışları, çıkabilecek karışıklıkları önlemektedir. Çünkü ticari işleyiş içerisinde ailenin işletme ile sağlıklı ve yapıcı olmayan etkileşimleri, profesyonel yaşamın gereklerinin yerine getirilmesine engel olacaktır ve aile anayasasıyla bu keyfiliğin önüne geçilmektedir. Aile ve işletme arasındaki öncelik probleminin çıkardığı çatışmanın önüne geçen aile anayasası, aslında en temel anlamıyla iş ve aile birlikteliği şartlarının tespitinde bir kılavuz vazifesindedir.

Aile anayasası aile işletmelerini bu amaçlara ulaştırma gücüne sahip bir belgedir. Bu gücü, aile şirketini tüm alt sistemleriyle birlikte bir bütün olarak kavramasından alır. Bu kapsamda aile anayasasının hayata geçirilmesinin altında belirli amaçlar ve gerekçeler yatmaktadır. Aile anayasası, ailenin mülkiyetini bir arada tutmak ve işletmeyi geleceğe taşımak için güçlü bir taahhüttür. İşletmenin büyümesini, coğrafi olarak genişlemesini, ürün çeşitlenmesini ve karmaşıklaşan işletme alt sistemini destekler.

Aile işletmesini sağlam bir temele oturtmakta ve aileden olmayan yöneticiler ile iş ortakları için güven tesis etmektedir. Gelecek neslin işletmede alacakları roller için beklentilerini şekillendirmektedir. Bununla birlikte, yeni hissedarların ve aile üyelerinin katılımıyla genişleyen ve karmaşıklaşan aile ve mülkiyet alt sisteminin bütünlüğünü korumaktadır. Gereksiz yanlış anlaşılmaların üstesinden gelerek çatışmaları önlemekte ve aileyi bir arada tutarak işleyişin sorunsuzca ilerlemesini sağlamaktadır. Bu kapsamda doğru yönlendirmelerle hazırlanan aile anayasası ailenin amacını, ilkelerini ve değerlerini, aile işletmesinin uzun vadeli stratejik hedeflerini tanımlar, çalışma ilişkilerine, idari konulara, sorumluluklara, yasal haklara ve mülkiyet yapısına ilişkin konuları açıklığa kavuşturur.

Ailenin işletme ile ilişkilerinin sınırlarını çizen yazılı ilke ve kuralları içererek hem ailenin huzurunu hem işletmenin kimliğini koruyarak işletmenin gelecek kuşaklara sağlıklı biçimde devri için halef planlamasına yer verir ve böylece işletmenin geleceğini planlar.

Aile anayasası aile üyelerinde hazırlanan, imzalanan ve işletmeye ilişkin konuları içeren bir sözleşme olup asıl itibarıyla bir borç sözleşmesidir. Ancak Borçlar Kanunu’nda (“Kanun”) yer alan tipik sözleşmelerden olmayıp sözleşme serbestisi ilkesine dayanmaktadır. Bu ilkeye göre istisnalar hariç olmak üzere sözleşme serbestisi öngörülen noktalarda taraflar özgür iradeleriyle karar alabilmekte ve belirli huşuları düzenleyebilmektedir. Kanunda öngörülen sınırlarda ise sözleşme ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olamaz. Hukukumuzda da çeşitli sözleşme tipleri mevcuttur.

Bu açıklamalar ışığında, aile anayasası Borçlar Kanunu’nda yer alan şekil şartlarına tabi değildir. Ancak imzalayanlar arasında bağlayıcılığı bulunmaktadır. Bu noktada özellikle belirtmek gerekir ki; aile anayasası, tüm aile üyelerinin imzasını gerektirmemekte ve onu imzalamayan üyeler için bağlayıcı bir doküman olmamaktadır. Bununla birlikte, içerdiği hükümler gereği bütün işletmeye etki edecek niteliktedir.

2.2.Aile Anayasasının Unsurları

Aile anayasasının içerisinde; aile vizyonu, misyonu, amaçları, hisse oranları, aile fertlerinin eğitimi, ücret değerlendirmeleri, yönetime seçimde geçerli olacak kriterler, terfi nedenleri gibi konular mutlaka yer almalıdır. Bunun yanında aile meclisi, aile anayasasının temelini oluşturan ve gelecekte işi kimin yöneteceğinden şirket bünyesindeki akrabaların maddi beklentilerine kadar olan hususların kararlaştırıldığı yerdir. Bu anlamda aile anayasasının oluşması ve uygulanması noktasında rehber görevi görmek ve değerleri gelecek nesillere taşımak için aile meclisinin aile anayasası ile bir bütünlük içerisinde olması gerekmektedir.

Aileyi bir arada tutan ana değerlerin, ilkelerin ve felsefelerin belirlenebilmesi, ailenin kendisi ve iş işleyişi ile ilgili gelecekte varmak istediği noktanın tespit edilmesi, aile anayasası oluşturulurken netleştirilmesi gereken önemli unsurlardan biridir.

Bu süreçte göz önüne alınabilecek ve aile anayasalarında yer verilmesi önem arz eden birtakım kriterlere genel bir çerçevede ulaşmak mümkündür. Örneğin:

  • Üzerinde uzlaşılan aile değerleri ve amaçlarına ışık tutabilecek stratejik ticari hedeflerin ve şirket ile ailenin büyüme hızının her yıl bazında belirlenmesi,
  • Şirketin içerisine girebileceği büyüme ya da durgunluk gibi süreçlerde hangi politikanın izlenebileceğine ilişkin çalışmalar yapılması ve belirlenen ilkelerin aile bireylerine ulaştırılması,
  • Şirket içerisindeki aile üyelerinin işe alınma, değerlendirme ve ücretlendirme hususlarında ölçütlerinin belirlenmesi,
  • Gelecek nesillerin şirket bünyesine dahil edilmesi ve işleyişi yürütebilmesi adına hayata geçirilecek danışmanlık süreçlerinin yol haritasının çizilmesi,
  • Ailenin bir parçası olan yöneticiler için emeklilik yaşlarının belirlenmesi,
  • Kişisel yatırımlar kapsamında tatil, sağlık veya eğitim gibi ihtiyaçların karşılanmasında şirket gelirinin payının ve yerinin belirlenmesi,
  • Aile geçmişini gelecek nesillere aktarmaya yönelik politikaların belirlenmesi,
  • Aile üyelerinin yönetim faaliyetlerine dahil olması noktasında belirli değerlendirme kriterlerinin bulunması,
  • Aile anayasasına aykırılık durumunda uygulanabilecek yaptırımların belirlenmesi ve bir disiplin prosedürü çerçevesine oturtulması,
  • Aile bireyleri    arasındaki    evlilik/boşanma   ilişkileri    kapsamında    farklı   uygulamaların geliştirilmesi,
  • Hissedarların menfaatleri ve kâr dağıtımı noktasında temel ilkelerin tespit edilmesi,
  • Aile şirketinden ayrılarak kendi şirketlerini kuran aile üyelerine karşı izlenecek politikanın hazırlanması,
  • Şirket hisselerinin aile üyeleri tarafından edinilme süreçlerinin planlanması,
  • Aile anayasası içerisinde değişiklik yapılması durumunda izlenecek yol haritasının belirlenmesi, aile anayasasının oluşturulmasında büyük rol oynayacaktır.

2.3.Aile Anayasası Maddelerinin Değiştirilmesi

Aile anayasası, herhangi bir mevzuatta düzenlenmemiştir. Bu bakımdan aile anayasası maddelerinin yürürlüğü ve değiştirilmesi hususlarında kıyasen uygulama yolu ile bazı cevaplara ulaşmak gerekmektedir. Aile anayasası, pay sahipleri sözleşmesi ile birçok noktada benzerlik göstermektedir. Bu bakımdan özellikle pay sahipleri sözleşmesinin literatüründen faydalanmak mümkün olabilecektir.

Aile anayasası, geçerlilik şekline bağlı olmadığından tarafların karşılıklı ve birbirine uygun beyanları ile ve hatta tarafların zımni iradesi ile kurulabilmektedir. Bununla birlikte, aile anayasasının tarafları dilerse aile anayasasının düzenlenmesi bakımından Türk Borçlar Kanunu mevzuatı uyarınca bir şekil şartı öngörebilirler. Yazılı olarak yapılması kararlaştırılan bir aile anayasası da borçlar hukuku bakımından herhalde aile üyelerinin imzası ile geçerlilik kazanacaktır.

Bu bakımdan tartışılacak bir diğer nokta ise, aile anayasası üzerinde yapılacak değişikliklerdir. Bir aile anayasasının maddeleri yayımlandıktan sonra değişiklik yapılabilmesi için bazı şartlar aranmaktadır. Bilindiği üzere, esas sözleşmenin değiştirilmesi Türk Ticaret Kanunu m.408 f.2 uyarınca şekle bağlıdır. Bu maddede, esas sözleşme değişikliği yapılabilmesi için Genel Kurul kararı alınması gerekliliğinden söz edilmiştir. Ayrıca, TTK m.421 ile de esas sözleşme değişikliğinin konu olduğu genel kurul kararlarının alınabilmesi için gerekli toplantı ve karar nisapları düzenlenmiş ve zorunlu tutulmuştur. Bu kararın alınmasından sonra ise ek olarak TTK m.455 uyarınca ticaret sicilinde tescil edilme zorunluluğu öngörülmüştür. Buradan hareketle, aile anayasası da kural olarak TBK genel hükümlerine uygun olarak değiştirilebileceğinden, değişiklik için taraf olan tüm aile üyelerinin onayının gerekeceği kabul edilmelidir.

2.4.Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik Noktasında Aile Anayasasının Rolü

Genel olarak işletmelerde söz konusu olan yönetime ilişkin ilke ve esaslar aile işletmeleri için de geçerli kabul edilebilecektir. Ancak bunun yanında aile işletmelerinin sahip oldukları bazı vasıflar sebebiyle yönetim hususu da kendine has bazı değişiklikler göstermektedir. Bu nedenle aile içindeki işleyiş ve aile psikolojisi büyük önem arz etmektedir.

Aile işletmelerinin profesyonelleşmesinin ve devamlılığının önündeki en önemli engeller; işletme sahibinin yönetimi devretmekteki isteksizliği ve yönetim kadrolarına yapılan seçimlerde aile üyesi olma kriterinin liyakatten ve yetkinlikten daha önce gelmesidir. Bu noktada sahiplik ve yönetimin doğru zamanda ayrıştırılması gerekmektedir.

Aile şirketlerinin büyümesiyle birlikte şirket kurucularının başlangıçtaki gibi iş ve işlemlerin tamamını kontrol edememesi, aile şirketlerinde aile kurumunun şirket ile özdeşleşmesi sebebi ile aile içinde yaşanan çekişmeler, bir sonraki neslin yönetime karşı isteksiz tavrı, aile bireylerinin yapılan işlere hâkim olmaması gibi nedenlerle aile şirketleri dağılabilmektedir. Görülebileceği üzere, aile içerisinde mutabakatın sağlanamaması şirket yönetim ve istikrarına birebir yansıyabilmektedir.

Aile şirketlerinin varlıklarının korunabilmesi için, profesyonel yönetimin sağlanması gerekmektedir. Bu noktada, aile bireyleri tarafından şirketin varlığını korumasına yönelik birtakım kuralların düzenlenmesi ve bu kuralların bağlayıcı hale getirilmesi gerekmektedir. Aile şirketlerinin sorunsuz ve profesyonel bir şekilde yönetilebilmesi ve devamlılığının sağlanabilmesi için aile anayasası önemli bir eşik mahiyetindedir.

2.5.Aile Anayasası ile Gelecek Kuşakların Şirket Bünyesindeki Yeri & Yaptırım

Aile anayasasının unsurları başlığı dahilinde bahsedildiği üzere, aile anayasaları kapsamında hissedarlar, varisler ve gelecek kuşak hakkında çeşitli belirlemeler ve tespitler bulunmaktadır. Bu noktada aile işletmelerinin aile anayasaları oluşturulurken bu kişi gruplarının birlikte değerlendirilmesinde fayda vardır. Aile şirketlerinde özellikle aile bağları sebebiyle gelecek dönemlerin sıklıkla saf dışı bırakıldığı, bu nedenle aile içerisinde çıkabilecek ihtilafların gelecek nesiller noktasında yanıtsız kaldığı sıklıkla görülebilmektedir. Halbuki, aile anayasalarının en temel işlevlerinden birinin de var olan şirketin yeni nesillere geçmesi noktasında birtakım düzenlemelerin getirilmesi, nesilden nesile aktarımın sorunsuz ve kurallar çerçevesinde gerçekleştirilmesi olduğu barizdir. Diğer bir deyişle aile anayasası, özünde hem mevcut hem de gelecek nesiller için ailenin hedef/misyon bildirgesidir.

Bu kapsamda aile anayasası, hissedarlık, varislik ve miras ile yönetimde görev alan veya alacak olan aile üyelerinin yetki ve sorumlulukları kapsamını, yetki ve sorumlulukların kuşaklar arasında devrini, şirket bünyesinde yönetimde veyahut başkaca bir pozisyonda çalışmak için aile üyelerinin sahip olması gereken vasıfları, gelecek kuşakların eğitimi ve bunun için gereken yatırımları içerebilecektir.

Aile anayasalarının şirkete özgü hazırlanabileceği göz önünde bulundurulduğunda, aile anayasalarında şirket yönetiminde yer alacak gelecek nesillerin nitelik ve becerilerinin geliştirilmesi kapsamında eğitim planlamaları ile şirket yönetim ve işleyişine dair şirket iç/dışında deneyim kazanılmasına yönelik faaliyet planlamalarına da yer verilebilecektir. Aile şirketlerinin varlığını sürdürebilmesi ve kurumsallaşabilmesi açısından bu gibi kurallara yer verilmesi önem arz etmektedir.

2.6.Aile Anayasasının Yasal Bağlayıcılığı ve Aykırılık Durumunda Yaptırım

Aile anayasası, aile üyeleri tarafından kabul edilen, atipik bir sözleşme olarak yürürlüğe koyulabilecek ve aynı şekilde aykırılık durumunda belirli yaptırımların düzenlenebileceği bir metindir. Bu bakımdan, aile anayasası hükümlerine uyulmaması durumunda uygulanabilecek yaptırımlar, ailelerin kendi dinamiklerine göre belirlenebilecektir. Kısacası, anayasa ile aile üyesi pay sahibi ve diğer sair aile üyeleri bakımından gelecekteki hususlarla ilgili olmak üzere hukuken bağlayıcı hükümlere yer verilebilecektir.

Aile anayasası ile düzenlenen hususlara uyulmaması halinde sözleşme cezası yaptırımının uygulanacağına ilişkin tamamlayıcı bir hüküm düzenlenmesi de söz konusu olabilir. Aile anayasasına konu olan her aile şirketinin farklı ihtiyaçları ve öncelikleri olabileceğinden, ilgili hususlar birbirlerini veya anayasada öngörülen farklı noktaları desteklemek amacıyla düzenlenebilir. Bu bakımdan, bu hakların düzenlenme amaçları her aile şirketi ve aile bakımından farklılık gösterecektir ve dolayısıyla her aile anayasasına konulacak olan cezai şart da bu ihtiyaçları karşılamaya yönelik farklı bir ceza olabilecektir.

Anayasanın kurallarının ve politikalarının aile üyelerinin uyması bakımından bağlayıcı olması gerektiği kabul edilmelidir. Bu bakımdan, özellikle önceki kuşağın sağ olmaması ve mevcut olan bir maddeye gelecek kuşak tarafından uyulmaması durumunda, devamlı olarak anayasaya uyulup uyulmadığının kontrolünün sağlanması gerekliliğinden doğan doktrinsel öneriler dikkate alınmalıdır. Bunlar; aile anayasasında belirlenecek cezai şart veya oy hakkının kullanımına ve pay devrinin sınırlandırılmasına ilişkin yaptırımlar olarak sıralanabilir. Ek olarak aile üyelerinin şirkete karşı olan sadakat yükümlülüklerinden hareketle de bazı cezai yaptırımlar söz konusu olabilir.

3.DANIŞMANLIK HİZMETLERİ İLE AİLE ANAYASASI SÜREÇLERİNİN YÜRÜTÜLMESİ

Aile şirketleri genellikle aile üyeleri tarafından kurulmakta, bu sebeple de kapalı bir görünüme sahip olabilmektedir. Ancak, şirket büyüdükçe, kurucunun şirketin her ihtiyacına yetişebilmesi mümkün olmamaktadır. Bu nedenle şirketteki ihtiyacın artmasıyla beraber birtakım profesyonellere ihtiyaç duyulmakta ve böylece “kurumsal” bir yapının da geliştirilmesi gerekliliği ortaya çıkmaktadır.

Bu kurumsallaşma, şirket bünyesine aile üyesi olmayan kişilerin de katılması sürecini başlatmaktadır. Bazı durumlarda kurumsallaşma korkusu ve güven problemleri aile anayasası düzenlenirken bir danışmanla çalışılması gibi hususlara engel olmaktadır.

Peki aile anayasası yazılırken danışman firma ile çalışmak şirkete ne gibi artılar sağlayacaktır? Bir aile şirketi bünyesindeki kişilerin bir “aile bütünlüğü” içerisinde olması sebebiyle şirketin içerisinde pek çok farklı vizyon ve fikrin oluşması noktasında çerçevenin daralabileceği göz önüne alınmalıdır. Bu bakımdan şirket yönetiminde farklı fikirlere yer verilmesi, bir aile anayasası düzenlenirken danışmanla çalışılması gibi durumlar şirketin vizyonunu geliştirmesini, stratejik kararlar almasını ve kurumsallaşma yönünde adımlar atmasını sağlayacaktır. Şirket bünyesinde farklı uzmanlığa ve/veya bakış açısına sahip kişilere yer verilmesi aile şirketlerinin kurumsallaşması ile birlikte ileriye dönük olarak iş süreçlerini de kolaylaştıracaktır.

Aile anayasası oluşturulurken danışman tarafından şirketin mevcut durumuna ilişkin tespit ve tanımlar kolaylıkla yapılabilmekte ve hatta danışmanlık şirketleri yardımıyla şirket birkaç farklı yönden denetimden geçerek risk analizi ile aile anayasasına farklı bir boyut kazandırabilmektedir. Danışman, üçüncü bir göz olarak şirkete farklı perspektifler katabilecek ve aynı zamanda aile bireyi olmaması sebebiyle tarafsız bir kişi olarak adeta bir hakem görevi görebilecektir. Bu bakımdan gerek Yönetim Kurulunda gerekse aile konseyi oluşturulmasında ve aile anayasası süreçlerinde şirket dışı profesyonel bir desteğe başvurmak hem kısa hem de uzun vadede aile şirketlerine büyük katkı sağlayabilecektir.

4.SONUÇ

Aile anayasası, aile yapısının ticaret hayatına taşındığı ve sektörde büyük bir yer kapladığı günümüz ekosisteminde sürdürülebilirliğin anahtarlarından biridir. İstatistiklere göz attığımızda, her on aile şirketinden ancak üç tanesinin gelecek nesile devredilebildiği görülmektedir ve dünya çapında aile şirketlerinin ortalama yaşam süresi yirmi dört yıl olarak bilinmektedir. Kuşaktan kuşağa aktarılma ve devamlılık süreçlerinde büyük sorunların ortaya çıkması, aile şirketlerinde kaçınılmaz bir gerçektir. Bu nedenle bir aile anayasasına sahip olmak, potansiyel aile çatışmalarının çoğunu önleyerek işletmenin devamlılığını tehdit eden unsurları ortadan kaldırma noktasında büyük bir kolaylık sağlayacaktır. Aile anayasasının pratikte işletilebilmesi ve sağlıklı uygulanabilmesi içinse, işletmedeki iç desteğin, denetim ve dokümantasyonun uygulamayı destekleyecek nitelikte olması önem arz edecektir.

Saygılarımızla,

GRC|LEGAL